Online alışveriş, yıllardır hayatımızda olsa da dünya düzeninin bir anda değişmesiyle artık öncelikli tercihimiz haline geldi. Hatta her caddede denk gelebileceğimiz market zincirleri bile artık eve teslim seçeneğini sunuyor. Her mağazanın, yeme-içme mekanlarının sosyal medya hesapları var. Online alışveriş sitelerinin trafiği geçtiğimiz yıllara göre oldukça fazla. Peki onlarca mağaza, mekan ve site arasından sıyrılıp her yerde karşımıza çıkanlar bunu nasıl başardı?
Bir tüketici olarak Mart 2020’den beri defalarca online alışveriş yaptım. Memnun kaldıklarım ve kalmadıklarım oldu. Performansını beğenmesem bile daha iyi bir alternatifini bulamadığım için alışverişe devam ettiğim platformlar oldu.
Her sektörden onlarca alışveriş sitesi olsa da hepsi için akılda kalan belli başlı isimler var.
Sosyal Medya’nın Üzerimizdeki Etkileri
Pandemiden önce de sosyal medya kullanımı yaygın olsa da bu süreçte inanılmaz şekilde arttı. Şirketler durmadan kampanya yaptı, indirim günleri düzenledi, stoklar tükendi, kargolar yığıldı… Bu yoğunlukta eve kapalı olmamızın yanında sürekli olarak karşımıza çıkan kampanya, indirim, fırsat gibi sözcükler bizi alışveriş yapmaya itti.
Sözcüklerin gücünün yanı sıra, nasıl kullanıldığı ve kim tarafından söylendiği de önemli. Artık sosyal medyada gün içerisinde herhangi bir ürünün reklamını yapmayan bir Influencer yok. Adı üstünde, “influencer”, işi insanları etkilemek. Şirketler Influencerlar, Youtuberlar ile anlaşarak bu insanların kitlelerini kendi platformlarına yönlendiriyor. Takipçilerin sosyal medya fenomenlerinin sözlerine ne kadar güvendiği artık bir gerçek. Bir de o fenomene özel bir indirim kodu da varsa, alınan ürünün yorumları “** önerdi aldım, çok memnunum.” tarzı cümlelerle dolar.
Ürünün reklamını yaparken sadece ürün tanıtımını yapıp fiyatını belirtmek artık tüketiciye yeterli gelmiyor. Her gün Instagram hesabını açıp hikayelerini kontrol ettiği insanların o ürünü kullandığını görmek alıcı için daha önemli.
Influencer etkisinin yanı sıra insanları çeken başka etkenler de var: Takdir ve empati. Alışveriş platformlarının özel günlerde yayınladığı reklamlar, yaptıkları yardımlar, sosyal sorumluluk projeleri sosyal medyada iyi pazarlamaları halinde her yere yayılıyor. İnsanlar tarafından benimseniyor ve takdir ediliyor. Kendi sosyal medya hesaplarından paylaşıyorlar, yorum yapıyorlar ve bu sayede içerik viral oluyor , marka bilinirliği artıyor.
Sosyal Medya Çekiliş
İnsanları markaya bağlamanın bir diğer yolu da çekilişler. Instagram, Twitter, Youtube gibi platformların hepsinden çekiliş yapılabiliyor. Belirli bir takipçi kitlesine sahip hesaplarla anlaşarak ya da tek hesap üzerinden gerçekleştirilen çekilişlerde yorum yaparken arkadaşlarını etiketleme şartı o postu ulaşabileceği her yere yayıyor.
Instagram perakende hesapları arasında Dünya ikincisi olan A101, etkileşimini yaptığı çekilişlerle zirveye çıkardı. Şu anda 8.8 milyon Instagram kullanıcısı tarafından takip ediliyorlar. Kullanıcılardan sürekli olarak yorumlarda ürünlerini kıyaslamalarını, arkadaşlarına sormalarını istiyorlar. Bu sayede o posta tıklayan herkes ürün hakkında bilgi sahibi olmuş oluyor.
Fiziksel ürünlerin çekilişleri diğer çekilişlere göre çok daha ilgi çekiyor. Özellikle iPhone çekilişleri ,çok az tanınan biri olsanız bile “iPhone veriyorum, postu beğen, 2 arkadaşını etiketle katılım hakkı kazan.” derseniz ; ertesi gün takipçi sayınızın sosyal medya fenomenleriyle yarışır hale geldiğini görürsünüz.
Sosyal medya bir ürünün, sitenin, girişimin başarılı olması için doğru yönetilmesi gereken önemli bir araç. Tanıtılmak istenen içeriğin doğru pazarlanması, elde edilen etkileşimin daimi hale getirilmesi şansla değil ; doğru sosyal medya kullanımıyla gerçekleşebilecek bir meydan okuma.
2021 Mayıs ayı ücretsiz eğitimlerine göz atın!
Ben zaten influencer’ım sosyal medya benden sorulur diyorsanız aşağıda ki yazıya kesinlikle göz atmalısınız ;